Yeni yıla girmişken yapabileceğiniz iyi hissettiren bir tavsiyem var. Niyetler üzerine düşünebileceğiniz bir saatlik yavaş bir yin yoga seansı… Niyet derken, yapma ve başarma stresine sokacak şekilde yeni yıl hedefleri belirlemekten bahsetmiyorum, bu daha çok ne istediğin veya istemediğin üzerine düşünmen için, bir de olumlama aslında. İyi niyetten zarar gelmez 🙂 Tabii her şey kararında. Olumlunun olumsuzla kol kola gittiğini unutmayan bir iyimserlik sağlıklı geliyor bana, uzak doğu felsefesindeki kilit sözcük: ying yang! Yogada bedeni dinlerken niyetler üzerine düşünmek kendime yeni yıl hediyesi gibi oldu. Çok mu naif? Hayır, hep başkalarından beklemek yerine kendine şefkat göstermek çok daha zahmetsiz ve kolay. Kendine şefkatli olmayan insan başkalarına bunu nasıl gösterecek ayrıca, olmayacak bir şey, ya sahte olur o, ya da altında bir süre sonra ezilirsin herhalde. Yoga benim kendimi sevme zamanım, beni hiç hayal kırıklığına uğratmıyor, nasıl karşısına çıkarsam çıkayım kabul ediyor, nasılını unutmuşsam hemen hatırlatıyor, yargılamıyor, zorlamıyor, güven veriyor. Karşılıksız da değil bu arada, onunla ne kadar sık buluşursam o kadar çok içselleştiriyorum, ara verince gücüm azalıyor, çoğu zaman en başa dönmüş gibi hissediyorum, ama bence baya şefkatli çünkü çok o kadar başa sarmana izin vermiyor, kaldığın bir yerden yakalatıyor. Bu yüzden yeni yıla da onunla girmek bana iyi geldi. Siz de bahsedeceğim pratiği yeni yılın ilk günlerinde yapabilirsiniz.

Youtube’da Yoga with Kassandra hesabında bulduğum bu yeni yıla özel yin yoga ve niyetler pratiği bir saat sürüyor. Yin yoga bir harekette uzun süre kalarak esneme, gevşeme sağlayan, aynı zamanda bağ dokularını ve eklem yerlerini hissettiren yavaş tempolu bir yoga biçimi. Dingin bir beden ve zihinle yeni yılı karşılamaya ihtiyacınız varsa size de iyi gelir. 

Hareketler herkese uygun, kalma süreleri uzun olduğu için yastık ve blok desteğiyle daha rahat yapmak mümkün, önemli olan pozlarda kendini bırakmak, mümkün olduğunca bedeni kasmamak. 

Mesela yukarıda görülen ikinci ve üçüncü pozda dirseklerimin altına bir yastık koyunca ben daha rahat ettim. 

Dördüncü poz olan oturarak öne eğilmede (paschimottanasana) dizler hafif bükülü kalabilir, hatta dizlerin üstüne alnı destekleyecek bir yastık konabilir.

Beşinci poz olan açık bacaklı çocuk pozunda dizlerde ağrı olursa kalça altına dizlerin arkasına yastık yerleştirilebilir. 

Yukarıda görülen altıncı poz sfenks pozunun bir versiyonu, diğer bacakla yapılanı da videodaki yedinci poz. Bunda bedenin durumuna göre iki seçenek sunuyor, belin zorlanıyorsa sağ taraftaki başın yerde olduğu versiyonu tercih etmelisin. 

Onuncu poz

Onuncu poz olan yukarıdaki mutlu bebek pozunda da üç seçenek sunuyor, bedenine en uygun olanı uygulayabilirsin. 

Ben loş bir odada mumlar yaktım ve başlamadan adaçayı yakıp odada gezdirdim.

Hareketleri zaten videoda göreceksin, sırasıyla her harekette içinden tekrarlayacağın niyetler şöyle (bazılarını ben kendime göre çevirdim):

Geçmişi bırakıyorum ve keyifle yeni yılı karşılıyorum

Önceliklerim açıkça belli (öncelik deyince aklına neler geliyor buna da bakıyorsun aynı zamanda)

İyiliği seçiyorum

Potansiyelim sonsuz (neleri kapsıyor senin için potansiyelin)

Hayatım bolluk ve bereket içinde (bolluk ve bereket neyi çağrıştırıyor ilk olarak bunu fark etmeye çalışıyorsun)

Zamanımı benim için en önemli olana ayırıyorum

Motivasyonum ve enerjim yüksek

Geçen yıla bakınca kendimle gurur duyuyorum

Büyük hayaller kurma iznim var

Görev ve oyunu dengeliyorum

Geleceği heyecanla bekliyorum

Bu mantra gibi tekrarlamalara, olumlamalara falan şüpheci yaklaştığım oldu bir zamanlar. Bu da bunlar üzerine konuşan çoğu kişinin sosyopolitik gerçekleri gözetmeden dogmatik inanışları ve saplantılı beklentileri teşvik etmelerinden kaynaklanıyor. Bunun bireyselliği gerektiğinden fazla yücelttiğini, kişisel yaşamda bencillik, toplumsal açıdan da kolektif bilincin zedelenmesi riski taşıdığını gözlemliyorum. Bu gibi yaklaşımları uygulamakla koşullar ne olursa olsun mucizevi bir sonuca kavuşacağımı falan düşünmüyorum. Sadece hayata bakışımda, değişen koşulların içinde kendime ve başkalarına nasıl davranmayı seçeceğimde olumlu etkisi olacağına inanıyorum. Aslında bu da başarması en zor şey olduğu için belki de mucizenin kendisi burada. Bir de kadim bilgiye güveniyorum, her coğrafyada kadim geleneklerde bin yıllarca farklı biçimlerde uygulanmış yöntemler var, bunların çoğu da tekrarlama ve olumlama gibi pratiklere dayanan benzer bir felsefeyi takip ediyor.

Bir yandan da, tıpkı insan-dışı doğanın hala çözemediğimiz ve belki hiç çözülemeyecek gizemleri olması gibi, doğanın bir parçası olarak insanın da bilmediğimiz, ya da belki unuttuğumuz birçok potansiyeli olabilir. Mevcut koşullardan kopmadan bilinmezliğe de alan açmak lazım, hayat böyle daha anlamlı ve katlanılabilir geliyor bana.

O zaman, geriye dönüp bakınca şu anlar ne güzeldi diyeceğimiz birçok anının biriktiği bir yıl olsun… Kendimize, diğer insanlara ve yaşamı paylaştığımız tüm varlıklara şefkat gösterdiğimiz, empatiyi unutmadığımız, sağlıkla, keyifle, huzurla var olmaya yetecek bereketi ve bolluğu yeryüzü topluluğuyla adilce paylaştığımız bir yıl olsun. Bu dilekler hep yılın başında dileniyor da, yıl sonu gelince nereye gitti bunların çoğu diye de düşünmeden edemiyor insan!!! Bazıları çok küçük ölçekte yerini buluyor, bazısı bulmuyor, sonuçta iyi niyet etmekten, yılın bir günü herkesin pamuk şekeri kıvamında dilekler sıralamasından zarar gelmez 🙂