Sonbahar geliyor artık🍁

22 Eylül sonbahar ekinoksuydu. İçinde adım geçtiği için de galiba, bu kelimeyi seviyorum ☺️ Ama anlamı başka tabii, Latince eşit anlamına gelen aequus ve gece anlamına gelen nox kelimelerinin birleşimiymiş. Ekinoksta gece ve gündüz uzunluğu hemen hemen eşitleniyor. Güneşin merkezi gök ekvatoru denilen hayali çizgiyi kuzeyden güneye doğru geçtiğinde sonbahar, güneyden kuzeye doğru geçtiğinde de bahar ekinoksu oluyor. Kuzey yarımkürede bizim için sonbahara, güneydekiler için ise ilkbahara geçişin habercisi. Artık hava daha erken kararacak, çoğu ağaç yapraklarını sarartacak ve dökecek, yeryüzünde bir döngü daha başlayacak…🌀

Eski kabilelerde ekinokslar kutlama günleriymiş, dünyanın güneş etrafındaki yolculuğuyla gerçekleşen geçiş dönemleri takip edilirmiş, bunu gösteren tapınaklar ve anıtlar var. En bilineni de Meksika Chichén Itzá’da MS 1000’li yıllarda Mayaların inşa ettiği El Castillo tapınağı. Mayaların Kukulcan adındaki tüylü yılan tanrısı adına yaptıkları bu piramit şeklindeki tapınakta 365 tane, yılın günleri kadar basamak var. Piramitteki bölmeler Maya takvimindeki aylara karşılık geliyor, yani dünyanın en büyük takvimi burası 😃 Ekinoks sırasında güneşin piramite vurmasıyla birlikte basamaklar üzerinde yukarıdan aşağıya iniyormuş gibi görünen bir yılan gölgesi oluşuyor ve basamakların altındaki yılan başı gövdesiyle birleşiyor. Yılan tanrısı Kukulcan Maya inanışına göre sonbahar ekinoksunda hasat, baharda da ekim için toprağı bereketlendirmek üzere gökyüzünden yeryüzüne iniyor. 

Üstteki resim çok sevdiğim çizer Jaine Rose tasarımı bir sonbahar ekinoksu resmi. Yazılardan bir kısmında şöyle bir şeyler diyor:

“Yeryüzünün enerjileri dengelenirken, sis ve nemin içinde kendime yollar açarak sonbahar arazilerinde yürüyorum, yabanı (kullandığı ifade “vahşi/yabani benliğimi hissediyorum” gibi de anlaşılabilir aslında) ve sert rüzgarı hissediyorum.”

Açtığımız yollarda bereketli hasatlar getirsin bu sonbahar…🍁🍂🌻