Ekosinema Önerileri – “Toprağın Tuzu”

“Toprağın Tuzu” filminin kamera arkası

Ekosinema deyince aklıma ilk gelen filmler hangileri diye düşününce sıralamayı öyle birden yapamıyorum. “En sevdiğin filmler?” sorusundan da, böyle başlayan tüm sorular gibi karşılaşmaktan çok çekinirim zaten. En çok sevmek yerine birçok şeyi farklı sebeplerden sevmek oluyor genelde bende.

Ekosinema deyince sadece çevre meselelerini konu edinen belgesel ya da kurmaca filmlerden bahsetmiyorum, aslında konusu ne olursa olsun ekolojik duyarlılığı harekete geçiren her film eko-film olabilir. Bir de bir film çevre probleminden ya da doğal çevreyle ilgili bir hikayeden bahsetmese de ekolojik bir bakışla okunabilir. En popüler gişe filmlerini bile ekolojik açıdan değerlendirebiliriz, mesela lüks ve aşırı tüketimi teşvik eden, lüks arabalarla hız tutkusunu öven bir filmi, bunun iklim krizine katkısını düşünerek daha az ve etik tüketim yaklaşımıyla eleştirebiliriz.

Ekosinema üzerine çalıştığım ve ders verdiğim için birçok film birikiyor aslında. Ara ara bunları paylaşabilirim diye düşünüyorum, hem yetişkinlere hem çocuklara tavsiyeler olabilir…

Fotoğraf sanatçısı Sebastião Salgado’nun doğanın bir parçası olarak insanı gözlemlediği 40 yıllık sanat tarihine bakan muhteşem bir belgesel var: “Toprağın Tuzu – The Salt of the Earth”. İnsanın doğayla kurduğu ilişkiye dair hem eleştirel hem onarıcı bir hikaye olduğu için ilk ondan bahsetmek istedim. Konu ekoloji olunca sinemada onarıcı ve pozitif hikayeler sınırlı maalesef.

Salgado’nun fotoğrafları insanın doğaya aidiyetini, doğaya verilen zararın bireyler, toplumlar ve kültürler üzerindeki karşılığını çok çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Bir madende çalışan insanların hikayelerini belgelerken, oradaki toprağın, suyun, diğer canlıların hikayelerinin de peşine düşüyor, doğadaki “karşılıklı bağımlılık” ilkesini fotoğraflarıyla hissettiriyor.

1990’larda memleketi Brezilya’da şu anda yaşadığı yerde eşi Leila ile birlikte bir vakıf kurarak çorak hale getirilmiş bir araziyi yaklaşık 20 yılda yeniden ormanlaştırıyorlar. Şimdiye kadar 2 milyondan fazla ağacın dikildiği yere yaban hayatı geri dönüyor, yerli bitki türleri yeniden canlanıyor. Yok olma tehlikesi altındaki türler için yeni bir yaşam alanı yaratıyorlar. Bu arazide 172 farklı kuş türü, 33 memeli, 15 suda ve karada yaşayan canlı türü, 15 sürüngen türü ve 293 bitki türü yaşıyor.

Salgado ailesinin hikayesini mutlaka izleyin. Film “Berlin Üzerindeki Gökyüzü” başta olmak üzere şiirsel filmleriyle sevdiğimiz yönetmen Wim Wenders ve Salgado’nun oğlu Juliano Ribeiro Salgado’nun elinden çıkma. En iyi belgesel dalında Oscar adaylığı, Cannes Film Festivali başta olmak üzere birçok festivalden ödülleri var. “Toprağın Tuzu”, hem göçebe bir ruhla dünya turu gibi, hem de dünyadaki kırılgan yerimizle ve bu yaşamın gerçek değerleriyle bir yüzleşme gibi…

Kaynak: InstitutoTerra.org

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s