Bugün Dünya Günü (Earth Day)! Yavaşlıktan bahsetmek için en doğru gün…
Doğa bizden yavaşlamamızı istiyor, bunun sinyallerini her geçen gün daha da görünür bir şekilde bize gönderiyor. Yaşam ritminizi yavaşlatın, ‘yavaş’ beslenin, yavaş seyahat edin, yavaş üretin, yavaş tüketin, sadece alışkanlıklarınızı değil şehirlerinizi, kasabalarınızı yani yaşam alanlarınızı da yavaşlatın…
Yavaşlamanın karşılığında sadeleşmek ve doğanın kendi kendini besleyen döngüsüne uyum sağlamak var. Toprağı yormadan ihtiyacımız kadar üretmek, karbon ayak izimizi azaltmak için yerelde üretilen kadarını tüketmek, doğanın sınırlı kaynaklarını tutumlu kullanmak, doğada yok olmayan atıklar çoğaltmamak, doğada var olanı çoğaltmayı öğrenmek…
Dünyanın birçok yerinde yaygınlaşmaya başlayan yavaş şehir (citta slow), yavaş gıda (slow food) veya geçiş şehirleri (transition town) gibi hareketlerden birisi de yavaş moda hareketi.
Kuzenimin L’Officel dergisinin Nisan sayısını bizim evde bırakması bu yazıya vesile oldu, sağ olsun 🙂 Bu sayfada da mı reklam diye söylene söylene dergiyi çevirirken beklemediğim bir yazıyla karşılaştım, önyargılı olmamak lazım! Yavaş moda hareketini anlatan bu yazıda tekstilde duyarlı üretim ve tüketimle ilgili 6 maddelik güzel bir bölüm vardı, onu paylaşmak istiyorum.
Aslında karbon ayak izi daha düşük sürdürülebilir bir tekstil sektörü yaratmak konusunda son zamanlarda bir çok haber duymuştum. Mesela Greenpeace, Detoks kampanyası kapsamında farklı endüstrilerde üretim sürecindeki kimyasal atıkların azaltılmasına yönelik uzun zamandır bir çalışma yürütüyordu. Tekstil alanında da birçok ünlü markayı detoks sözleşmesini imzalamaya ikna etmişti.
H&M markası da geçtiğimiz haftalarda “Dünya Geri Dönüşüm Haftası” kapsamında müşterilerine eski giysilerini getirme çağrısında bulundu. Kaynakları daha iyi kullanmanın önemine dikkat çekerek, artık kullanılmayan giysilerin kumaşlarını geri dönüştürüp yeni giysiler elde ederek yeni bir moda döngüsü yaratma isteklerini açıkladı.
Tabii küresel endüstrilerin boyutu düşünülünce bu adımlar henüz küçük birer başlangıç! Ekonomik dengelerde bir dönüşüm yaşanmadan gerçek anlamda sürdürülebilirlik sağlanabilir mi, tartışmalı… Ama farkındalık yaratan bu girişimler yine de önemli. Özellikle tüketici bilincinin gelişmesi açısından. Çünkü “etik ürün” talebi arttıkça sektörlerin de kendilerine bu yönde bir yol çizmeleri gerekecek. İçinde bulunduğumuz çağda “tüketimden gelen gücümüzün” farkında olup etik tüketimi desteklemeye devam…
İşte L’Officel dergisinde gördüğüm 6 maddelik tekstilde duyarlı üretim ve tüketim yolları:
1- Geri Dönüşümlü Kumaşların Bilincinde Ol
Pamuk su tüketimi konusunda hayli talepkar bir bitki (marul ya da tahıla göre 60 kat fazla suya ihtiyaç duyuyor.) Yavaş moda geri dönüşümü mümkün olan, dayanıklı malzemeleri tercih ediyor. Yerel üretimi destekliyor. Böylece nakliye sırasında açığa çıkan karbon gazından kaçınılmış oluyor.
2- İkinci El Mağazaları Tercih Et
Yavaş moda alternatif olarak geri dönüşümün ve ikinci el butiklerin tercih edilmesini öneriyor. (İkinci el ile ilgili yazıma buradan göz atabilirsiniz)
3- Çevreye Duyarlı Moda Anlayışına Sen de Katıl
Yavaş moda tüketiciyi akıllı alışverişe davet ediyor. Bu çerçevede işbirliğine giren markalar ise kazançlarının bir kısmını sosyal sorumluluk projelerine aktarıyorlar.
4- Kıyafet Kiralama Fikrini Benimse
Yapılan araştırmalar, her dört kişiden birinin dolabındaki kıyafetlerin sadece yüzde 10’unu giydiğini gösteriyor. Yavaş modanın öne sürdüğü çözümler arasında kıyafet kiralama anlayışı da yer alıyor. Dünya genelinde pek çok internet sitesi bu konuda tüketicilere seçenekler sunuyor.
5- Kendi Söküğünü Kendin Dik
Sonu gelmeyen alışveriş çılgınlığını en aza indirgemek için yavaş moda, “evde kendin yap” fikrini ortaya atıyor. Tüketicileri aynısından binlerce üretilen tasarımlar yerine, kendi dokunuşlarını kattıkları daha kişisel parçalara yönlendiriyor.
6- Yavaşlığa Övgü Fikrine Sen de Katıl
“Daima daha hızlı, daha yeni” söylemi yerine, yavaş moda tercihini yavaşlıktan yana yapıyor. Bu bilinç sayesinde hayatın tadını daha fazla çıkarmak mümkün. Zaten söylemin temelinde öze dönüş fikri de var.
***Sürdürülebilir moda hareketi ve neden önemli olduğu konusunda daha fazla bilgi edinmek isteyenler için yakın zamanda Yeni İnsan yayınevinden çıkmış güzel bir kitap var; editörlüğünü Şölen Kipöz’ün yaptığı “Sürdürülebilir Moda”.